Ölüm Karinesi Nedir

Hukukta kişilik tam ve sağ doğum ile başlar, ölüm ise kişiliği sona erdirir. Nitekim TMK’ nın 28. maddesi “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.” şeklindedir. Hukuk düzeni, ölüm olayına, hak sahibi olmak ve borç altına girmek konusunda önemli sonuçlar bağladığından ölümün ispatı da önemlidir. Bazı durumlarda bu ispat gerçekten güçlük gösterdiğinden ölümün ispatını kolaylaştırmak için de Türk Medeni Kanunu’nda ölüm karineleri düzenlenmiştir. TMK’nin 31. maddesinde “Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır.” şeklinde ölüm karinesi düzenlenmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus kesinlik kavramıdır. Kişinin ölüp ölmediğine ilişkin en ufak tereddüt dahil duyulması durumunda ölüm karinesi uygulanamaz.  Hayat tecrübeleri ve somut olaya göre kişinin kesin surette öldüğü varsayılabiliyorsa ölüm karinesi uygulanabilir.

Ölüm Karinesinin Verilmesini Kimler İsteyebilir?

Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 32. maddesine göre, kişinin alt veya üst soyundan birisi yahut kardeşleri, eğer bunlardan birisi yoksa kişinin mirasçıları dilekçe ile nüfus müdürlüğüne başvurur. Eğer hiç birisi yoksa yetkili makamlarca da başvuru yapılabilir. Başvurunun ardından nüfus müdürlüğü durumu ilgili mülki amire bildirir.

Ölüm Karinesine Kim Karar Verir?

Ölüm karinesini gerektirecek bir olay meydana geldiğinde, ölümü iddia edenlerin sadece gerçekleşen olayı ispat etmeleri halinde, mahallin en büyük mülki amirinin emriyle nüfus kütüğüne ölü kaydı düşülür. (TMK m.44)  En büyük mülki amir illerde vali, ilçelerde kaymakamdır.

Ölüm Karinesi Süresi Nedir/ Kaç Yıldır?

Ölüm karinesi için herhangi bir süre sınırlaması söz konusu değildir. Ölüm karinesinin şartları gerçekleştikten sonra her zaman ölüm karinesi kararı verilmesi için başvurulabilir.

Ölüm Karinesi Verilmesinin Sonuçları Nelerdir?

Ölüm karinesi verilmesi ile birlikte kişi hakkında nüfus kütüğüne ölü kaydı düşülür. Hakkında ölü kaydı düşülen kişi hakkında “ölüm” olayının tüm hüküm ve sonuçları uygulanır. 

Ölüm Karinesi Evliliği Sona Erdirir Mi?

Bu karineyle birlikte kişi “ölmüş” sayılacağı için ölümün tüm sonuçları geçerli olacaktır. Ölüm evliliği kendiliğinden sona erdiren bir hal olduğu için ölüm karinesi verilmiş olan kişinin evliliği de kendiliğinden o tarihte sona ermiş olur. Ölüm karinesi kararı verilip, kütüğe ölü kaydı düşülen kişinin daha sonradan sağ olduğu ortaya çıkarsa, eşi de bu süreç içerisinde yeniden evlenmiş ise durumun ne olacağı tartışmalıdır. Baskın görüşe göre, evlilik ölüm karinesi ile değil ölüm ile sona ereceğinden, dolayısıyla burada bir ölüm değil “hatalı bir ölüm kaydı” mevcut olduğundan ilk evlilik sona ermez, İkinci evlilik ise, ilk evlilik sona ermeden gerçekleştirildiği için mutlak butlan ile geçersizdir.

Ölüm Karinesi Ve Birlikte Ölüm Karinesi

Ölüm karinesi kesin ölüm sonucu doğuracak bir olay içerisinde kaybolup cesedine ulaşılamayan kişi ile ilgilidir. Cesedine ulaşılamayan kişinin hukuken ölü olarak varsayılmasıdır. Birlikte ölüm karinesinde ise cesetlere ulaşılıp ulaşılamaması gibi hususlar önemli değildir, birden fazla kişinin hangisinin daha önce öldüğünü tespit etmek için kanun koyucu tarafından getirilmiş bir çözümdür.

Ölüm Karinesi Miras İlişkisi Nedir?

Kişi ölüm karinesi ile ölmüş sayılacağı için, tereke mirasçılara kendiliğinden (aynı ölüm olayındaki gibi) geçer.

Av. İsmet ÇOBANOĞLU

27.11.2021

Siz de bir yorum ekleyin