Başkasına ait banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı bir şekilde kullanılması veya başkası adına sahte olarak kredi kart üretilmesi, satılması, devredilmesi, sahte kartın kabul edilmesiyle sübut bulan bilişim suçudur. Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu ve cezası, TCK’nin “Bilişim Alanında Suçlar” başlığı altında 245. maddede hüküm altına alınmıştır. Bu suç tipi, bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi yeni iletişim araçları veya pos makinası gibi alışveriş araçları kullanılarak elektronik ortamda işlenen suçlardır. Bu suç toplumda “kredi kartı dolandırıcılığı suçu” olarak bilinmektedir.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu Genel Bilgi

Bilişim suçlarının genel olarak, ekonomik bir yarar ya da zarar sağlayan mahiyetleri itibariyle bir tür “ekonomik suç” kategorisinde olduğu kabul edilmektedir. TCK’nın 245. maddesinde, “kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi” şeklindeki ifadelerle bu suçun ekonomik niteliği vurgulanmaktadır. Maddenin gerekçesinde de: “Madde, banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi sahiplerinin zarara sokulmasını, bu yolla çıkar sağlanmasını önlemek ve failleri cezalandırmak amacıyla kaleme alınmıştır” demektedir.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun faili herhangi bir kimse olabilir. Kanun metninde failin herkes olabileceğini belirtmiştir. Doktrindeki bir görüş ise suçun niteliği gereği uzmanlık gerektirdiği için özgü suç olduğunu savunmaktadır.

Seçimlik hareketli bir suç olduğundan TCK m.245’de öngörülen herhangi bir hareketin yapılmasıyla suç meydana gelir. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Taksirle işlendiğinde de cezalandırılacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, bu suçun taksirle işlendiğinde cezalandırılabilmesi mümkün değildir. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasına ilişkin TCK m. 245 ile birden fazla hukukî varlık veya menfaat korunmaktadır. Zira söz konusu maddede öngörülen suçlar, bilişim sistemlerinin düzgün işlemesine ilişkin toplumsal menfaat, kamu güveni, kişilere ait malvarlığına ilişkin menfaat gibi çeşitli hukukî varlık veya menfaatleri ihlâl etmektedir. Başkasına ait bir banka veya kredi kartı ile yarar sağlamak suçunun hukukî konusu, bilişim sistemlerinin düzgün işlemesindeki topluma ait menfaattir. Bir başka ifadeyle, bu suçun hukukî konusu kişilere ait malvarlığına ilişkin menfaattir. TCK m. 245’te öngörülen suçların mağduru kart sahibi ve duruma göre kart çıkarmaya yetkili kuruluştur. Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda mağdur hangi seçimlik hareketin gerçekleştirildiğine göre, kart hamili ve/veya bankadır.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması 3 farklı şekilde gerçekleşebilir.

1)Başkasına ait gerçek bir banka veya kredi kartının kötüye kullanılması (TCK m.245/1)

2)Sahte banka veya kredi kartı üretmek, satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek (TCK m.245/2)

3)Sahte bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak (TCK m.245/3)

Başkasına Ait Gerçek Bir Banka Veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçu(TCK M.245/1)

Başkasına ait kart herhangi bir şekilde ele geçirilip kart sahibinin rızası dışında fail tarafından kullanılarak kendisine veya başkasına yarar sağlanması ile suçun bu şekli oluşur. Fail kartı hileli davranışlarla mağdurun rızası dışında ele geçirmiş olabileceği gibi, mağdur sadece belirli bir amaçta kullanması için faile rızası dâhilinde vermiş olabilir. Yine mağdur, faile sadece kartını vermekle ve kullanmasına rıza göstererek şifresini de vermiş olabilir. Burada failin kartı kullanmasında herhangi bir hukuka aykırı durum bulunmamaktadır. Ancak fail, kart taşıyıcısının rızası dışında ve onu zarara uğratmak amaçlı veya taşıyıcı adına yapılan ilk alışverişten sonra aynı yerde yapılan bir ikinci alışveriş de hileli davranış göstergesi olarak kabul edilmektedir. Şöyle ki, banka veya kredi kartı henüz kullanım hakkına sahip kişiye teslim edilmemişken, m. 245/1’de öngörülen fiil gerçekleştirilecek olursa, bu durumda suçtan zarar gören, kartı çıkaran banka veya kredi kuruluşu olacaktır. Kart hamiline teslim edildikten sonra gerçekleştirilen yarar sağlama fiillerinde ise suçtan zarar gören, kart sahibi olabileceği gibi, duruma göre aynı zamanda ilgili banka veya ilgili kredi kuruluşu da olabilecektir. TCK m. 245/1’de öngörülen suç, sadece kastla işlenebilen bir suçtur. Kanunda ayrıca özel kast aranmadığından buradaki kast, genel kasttır.

Suçun Maddi Konusu ve Unsuru

Başkasına ait bir banka veya kredi kartı ile yarar sağlama suçu ile suçtan zarar görenin malvarlığında bir azalma söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla bu suç ilgilinin malvarlığı üzerinde işlenmektedir. Suçun maddî konusu, suçun üzerinde işlendiği malvarlığıdır. Başkasına ait banka veya kredi kartı ile yarar sağlama suçunun maddî unsuru, her ne suretle olursa olsun ele geçirilen veya elde bulundurulan banka veya kredi kartının, kartın sahibinin veya kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın kullanılarak ya da kullandırtılarak kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasından ibarettir.

Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu fiilen kartı elinde bulundurmadan da işlenebilir. Örneğin kart üzerinde yazan bilgiler kullanılarak yapılan internet alışverişleri yapıldığında da bu suçu oluşmaktadır. Suçun tamamlanması için failin banka ve kredi kartı ile maddi bir yarar sağlamış olması gerekmektedir. Burada failin yararı elde etmiş olması şart değildir, yarar üzerinde tasarrufta bulunma imkanı eline geçtiği anda suç tamamlanır. Örneğin, başkasının banka kartından kendi hesabına para aktaran fakat parayı çekmeyip veya harcamayan failin eylemi tamamlanmış suç niteliğindedir.

Hangi Hallerde Suç İşlenmiş Sayılır?

Aşağıdaki tüm hallerde suçun bu şekli işlenmiş olur:

a)Banka veya kredi kartı sahibinin rızası ile (izinli) elde edilmesine rağmen rızasına aykırı bir şekilde iade edilmeyerek kullanılması,

b)Banka veya kredi kartının hırsızlık suçu işlenerek çalınarak kullanılması,

c)Banka veya kredi kartının herhangi bir yerde bulunması ve kullanılması,

d)ATM cihazına düzenek kurarak kartı elde ettikten sonra kullanılması.

Başkasına Ait Banka Veya Kredi Kartının Her Ne Suretle Olursa Olsun Ele Geçirilmesi Veya Elde Bulundurulması

Başkasına ait bir banka veya kredi kartı ile yarar sağlama suçunun maddî unsurunun oluşması için, banka veya kredi kartının başkasına ait olması gerekir. Ancak, söz konusu kart, üzerinde sahtecilik yapılmış veya sahte belgeler ile elde edilmiş bir kart olmamalıdır. Aksi halde TCK m. 245/1 söz konusu olmayacaktır. Kart, sahibinin rızası dışında ve/veya suç teşkil eden yöntemlerle elde edilmiş olabileceği gibi, sahibinin rızası ile ele geçirilmiş de olabilir.

Kart Sahibinin Veya Kartın Kendisine Verilmesi Gereken Kişinin Rızası Olmaksızın Kartın Kullanılması Veya Kullandırılması

Bu suçun maddî unsurunun varlığından söz edilebilmesi için başkasına ait bir kartın her ne surette olursa olsun ele geçirilmesi yetmez. Bu kartın ilgilinin rızasına aykırı olarak kullanılmasına veya kullandırılmasına yönelik davranışlarda bulunulması da gerekir. Dolayısıyla, yolda bulduğu bir cüzdanı alarak başkasına ait bir kartı ele geçirmiş olan kişi, bu kartı kullanmaya veya kullandırmaya yönelik başkaca bir davranışı yoksa, TCK m. 245/1’de öngörülen suça teşebbüsten cezalandırılamaz.

Kişinin Kendisine Veya Başkasına Yarar Sağlaması

TCK m. 245/1’de düzenlenen suç, sonuçlu bir suçtur. Suç, yarar sağlandığında tamamlanır. Ancak bu yararın mutlaka faile ait bir yarar olması şart değildir. TCK m. 245/1’de de açıkça öngörüldüğü üzere, burada failden başka bir üçüncü kişi lehine yarar sağlanması halinde de söz konusu şart gerçekleşmiş olur. Buradaki kullanmanın ve buna bağlı olarak yararın kartın amacı doğrultusunda bir kullanma ve yarar şeklinde anlaşılması gerekir. Dolayısıyla buradaki yarar, ekonomik bir yarardır. Zira kartın kullanım amacı doğrultusunda kullanılması sonucunda ancak ekonomik bir yarar elde edilebilir.

Başkasına ait banka veya kredi kartı ile yarar sağlama suçunun maddî unsurunun oluşabilmesi için, yararın elde edilmesi, kartın kullanılmasının sonucu olmalıdır. Yararın elde edilmesi ile kartın kullanılması arasında doğrudan bir illiyet bağı yoksa, örneğin failin mağduru silahla tehdit ederek bankamatikten para çekmeye zorlaması veya mağdurun çektiği parayı alıp kaçması durumunda, TCK 245/1 değil; sırasıyla yağma ve hırsızlık suçları oluşacaktır.

Sahte Banka Veya Kredi Kartı Üretmek, Satmak, Devretmek, Satın Almak Veya Kabul Etmek (TCK M.245/2)

TCK m. 245/2’de öngörülen suçtan zarar görenin ise ayrıca belirlenmesi gerekir. Burada, başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretmek, böyle bir kartı satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek söz konusu olduğundan ve henüz bu kart da kullanılmamış olduğundan, suçtan zarar gören, kartın taşıyıcısı değil, kartı çıkarma yetkisine sahip banka veya kredi kuruluşudur. TCK m. 245/2 ‘de öngörülen suçun maddî konusu, banka kartları veya kredi kartlarıdır.

Bu suçun oluşması için başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte bir banka veya kredi kartı üretilmesi veya böyle bir kartın satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi gerekli ve yeterlidir. Bu suç da sadece kastla işlenebilen bir suçtur. Genel kast yeterlidir. Özel kast aranmaz.

Başkalarına Ait Banka Hesaplarıyla İlişkilendirilerek Sahte Banka Veya Kredi Kartı Üretmek, Böyle Bir Kartı Satmak, Devretmek, Satın Almak Veya Kabul Etmek

Bu suçun maddi unsurunun oluşması için, maddede seçimlik olarak sayılan hareketlerin konusunu oluşturan banka veya kredi kartının başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Başkalarına ait hesaplarla ilişkilendirmeksizin sayılan hareketlerden birinin yapılması, bu suçu oluşturmayacaktır.

Belirtmek gerekir ki burada seçimlik hareketli bir suç söz konusudur. Dolayısıyla, fıkrada sayılan davranışlardan birden fazlasını birlikte gerçekleştiren (örneğin böyle bir kartı hem üreten hem de satan) kişi, sadece bir kez TCK m. 245/2’de öngörülen suçtan dolayı cezalandırılacaktır. Örneğin sahte bir kart üreten ve daha sonra bu kartı satan kişiye bir kez TCK m. 245/2 uygulanacaktır. 

TCK m. 245/2’de “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişinin cezalandırılacağı öngörüldüğünden, kişinin gerçeğe aykırı bilgilerle bankaya başvurarak sahte bir kart oluşturulmasını sağlaması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır. Zira fıkrada açıkça sahteciliğin bizzat fail tarafından yapılması aranmaktadır.

Sahte Bir Banka Veya Kredi Kartını Kullanmak Suretiyle Kendisine Veya Başkasına Yarar Sağlamak (TCK M.245/3)

TCK m. 245/3’te öngörülen ipotez bakımından suçtan zarar gören ise, TCK m. 245/1’de olduğu gibi somut olayın koşullarına bakılarak belirlenir. Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlamak suçunun maddî konusu, başkasına ait bir kart ile yarar sağlama suçunun maddî konusu ile aynıdır.

Buradaki yararın kartın amacı doğrultusunda kullanılması sonucu elde edilen bir yarar şeklinde anlaşılması gerekir. Dolayısıyla buradaki yarar, ekonomik bir yarardır. Zira kartın kullanım amacı doğrultusunda kullanılması sonucunda ancak ekonomik bir yarar elde edilebilir. Yararın elde edilmesi ile kartın kullanılması arasında doğrudan bir illiyet bağı yoksa TCK m. 245/3’te öngörülen suç söz konusu olmayacaktır.

Sahte Oluşturulan Veya Üzerinde Sahtecilik Yapılan Bir Banka Veya Kartını Kullanmak

Sahte kart oluşturma veya kart üzerinde sahtecilik yapma fiili, bizzat failin tarafından ya da failin iştirak halinde olduğu birisi tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği gibi, faile tamamen yabancı bir kişi tarafından da gerçekleştirilmiş olabilir. Dolayısıyla, bir kişinin ele geçirdiği başkasına ait nüfus cüzdanını kullanarak banka görevlilerince basımını sağladığı kredi kartını kullanarak yarar sağlaması halinde TCK m. 245/3’te öngörülen suç söz konusu olacaktır.

Buradaki kullanma, tıpkı TCK m. 245/1’de öngörülen suçta olduğu gibi, kartın amacı doğrultusundaki kullanmalardır. Kartın amacı doğrultusunda olmayan kullanmalar, bu suçun maddî unsurunu oluşturmayacaktır.

Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası Nedir?

Başkasına ait bir banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunun cezası 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır (TCK m.245/1).

Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretmek, satmak, devretmek, satın almak veya kabul etmek suçunun cezası 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve 10 bin güne kadar adli para cezasıdır (TCK m.245/2).

Sahte bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlama suçun cezası 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır (TCK m.245/3).

Başkasına Ait Kartın Kötüye Kullanılması Suçunda Şahsi Cezasızlık Hali

Türk Ceza Kanunu’n 245. Maddesine eklenen 4. Fıkra ile fail ile mağdur arasındaki ilişkiden kaynaklanan kişisel cezasızlık nedeni düzenlenmiştir.  İlgili madde metni şu şekildedir:

Birinci fıkrada yer alan suçun;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

Madde metninde açıkça belirtildiği üzere şahsi cezasızlık sebebi sadece 1. Fıkrada tanımlı “başkasına ait banka veya kredi kartıyla hukuka aykırı yarar sağlama suçu” açısından uygulanır. Maddenin 2.ve 3. Fıkralarında düzenlenen suçlar için şahsi cezasızlık sebebi uygulanmaz.

Kredi Kartı Dolandırıcılığı Suçunda Etkin Pişmanlık

245. maddenin 5. Fıkrasında “Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.” Hükmü yer almaktadır. Bu hükümle birlikte cezayı kaldıran etkin pişmanlık haline yer verilmektedir. Etkin pişmanlık hükümleri TCK m.168 ‘de düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık madde metninde açıkça belirtildiği üzere sadece 1. Fıkrada tanımlı “başkasına ait banka veya kredi kartıyla hukuka aykırı yarar sağlama suçu” açısından uygulanır. Maddenin 2.ve 3. Fıkralarında düzenlenen suçlarda fail etkin pişmanlıktan faydalanamaz.

Kredi Kartı Dolandırıcılığı Suçunun Cezası Adli Para Cezasına Çevrilir Mi?

Bu suçun cezası yukarıda da belirtildiği üzere hem hapis cezası hem de adli para cezası olarak düzenlenmiştir. Bu sebeple verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Kredi Kartı Dolandırıcılığı Suçunda Hükmün Açıklanması Geri Bırakılması Uygulanabilir Mi?

Sanığa isnat edilen suçun sanık tarafından işlendiğinin mahkemece tespit edildiği, cezasının tayin edildiği,  ancak sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ve belirlenen denetim süresi içerisinde tekrar suç işlenmemesi halinde açıklanmayan mahkûmiyet hükmünün ortadan kaldırılması anlamına gelen bir ceza hukuku kurumudur. Bu suç türünde etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulduğu için şartları oluştuğunda hükmün açıklanması geri bırakılabilir.

Siz de bir yorum ekleyin